Nevşehir ilinin merkez ilçesine bağlı bir köy. Kasabanın 12 kilometre batısında bulunmaktadır. İçinde bulunan sayısız peribacaları sayesinde dünyaca bir ün kazanmıştır. Bizans devrinden kalma mağara kiliseleri, kayalara oyulmuş barınaklar, buranın en büyük özelliğidir..
![]()
Nevşehir'e 10 km. uzaklıktaki Göreme kasabası Nevşehir-Ürgüp-Avanos üçgeni arasındaki etrafı vadilerle çevrili bölgede yer alır. "Korama, Matiana, Maccan ve Avcılar" Göreme'nin eski adlarıdır. Göreme ile ilgili 6. yüzyıla ait bir belgede ilk olarak "Korama" adına rastlanılmıştır. Bu belgede, Hieron adındaki bir azizin 3. yüzyıl sonlarında Korama'da doğduğu, Malatya'da 30 arkadaşı ile birlikte şehit olduğu ve elinin kesilerek annesine, Korama'ya getirildiğinden bahsedilmektedir. Aziz Hieron'un, Göreme Açık Hava Müzesi'ndeki Tokalı Kilise'de bir freski bulunmaktadır.
![]()
Göreme ve çevresinin Roma döneminde Venessa (Avanos) halkı tarafından mezarlık olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Göreme'nin merkezindeki büyük peribacasının içine oyulmuş olan iki sütunlu Roma mezarı ile çevrede bulunan çok sayıda mezar bu görüşü ortaya çıkarmıştır.
7. ve 13. yüzyıllar arasında dünyevi işlerden ellerini ayaklarını çekip kendilerini dine adayan Hıristiyanlar yaşamak için bu bölgeyi seçip kayaları oyarak yüzlerce kilise ve manastırlar yapmışlardır.
Orta çağın başlarında, Hıristiyanlar için önemli bir dini merkez olan Göreme, 11 ve 13. yüzyılda bir başpiskoposluk merkezi durumundadır. Nitekim Göreme ve çevresinde çok sayıda dini yapılar mevcuttur. Ancak, bu yapıların yapılış tarihleri hakkında yeterli doküman bulunmamaktır. Bu itibarla tarihleme, yapının mimari özelliğine göre ve varsa fresklerine bakılarak yapılmaktadır.
Göreme Açık Hava Müzesi
M.S. 2. yüzyılın sonlarında Kapadokya'da önemli sayıda Hıristiyan toplumu bulunmakta idi. Bu devirde önemli piskoposluk merkezi olarak Malatya ve Kayseri görülmektedir. Bunlardan Kayseri (Ceaserea), asırlar boyunca Hıristiyanların merkezi olarak önemini korumuştur. 4. yüzyılda Kayseri başpiskoposu olan Aziz Büyük Basilius'un Hıristiyanlık doktrininin düzenlenmesi ve yeni bir şekil verilmesinde büyük payı vardır. Nitekim, bu görüşler bugün bile, bir takım Hıristiyan toplumları ve Gregorian kiliseli Aziz Büyük Basilius'un izinden gitmektedirler. Kıtlık zamanında, tek parça ekmeği olan bir Hıristiyana, "o ekmeği ikiye bölüp yarısını karnı aç birisine vermesini ve kendisini Allah'ın himayesine bırakmasını" öğütlemiştir. Büyük Basilius çok kapalı, halktan soyutlanmış şekildeki manastır hayatı yerine halka yakın, halkla iç içe bir hayatı tercih etmiş; bu zihniyet sonucunda ise kardeşi Nyssa'lı Gregorius ile Nazianos'lu Gregorius'un da büyük çabalarıyla Kapadokya'da, yerleşim merkezlerine çok uzak olmayan manastırlar, kilise ve şapeller kurdurmuş; buralarda din adamlarının nezaretinde günlük ibadetlerin yapılmasını sağlamıştır. Kapadokya'daki din adamları, Büyük Basil'in döneminde, Mısır ve Suriye'deki gibi halktan ayrı, imtiyazlı hala sokulmamışlardır. İnzivaya çekilen keşişlerin dışında, diğer din adamları cemaatle ibadeti tercih etmişlerdir. Bu tür bir dini eğitim sistemi Göreme'de başlamış ve Soğanlı, Ihlara, Açıksaray gibi Hıristiyanlık merkezlerinde sürdürülmüştür.
Kapadokya kiliseleri, fresk adını verdiğimiz duvar resimleriyle ünlüdür. Bu resimler genelde iki aşamalıdır. Birincisinde resimler, doğrudan duvarın üzerine yapılmış ve kırmızı renkli aşı boyası kullanılmıştır. Bu tip resimler çeşitli bezeme, şekiller ve sembollerden oluşmaktadır. İkincisi ise, kaya duvarın üzerine alçı, kum, saman karışımı bir sıva yapılmış ve bu sıvanın üzerine, konuları İncil'den alınmış ve Hz. İsa'nın hayatını anlatan sahneler resmedilmiştir.
Masalsı bacaların arasına gizlenmiş olan Göreme Kapadokyanın kalbidir. Bölgedeki ilk dönem yerleşim Hristiyanlıktan Roma dönemine kadar uzanır. Göremedeki Ortahane, Durmus Kadir, Yusuf Koc and Bezirhane kiliseleri Uzundere, Bagildere ve Zemi Vadisine kadar kayalardan oyulmuş evler ve bacalar tarihin mistik yanını günümüze taşır.
Her mevsim ayrı güzellikte olan Göreme'de tatiliniz için uzunca bir süre ayırmanızı öneriyoruz, çünkü burada gezilip görülecek pek çok yer var.Gezilecek Yerleri |
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (Nevşehir)
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya
UNESCO Dünya Miras Listesi’ne Alınma Tarihi: 1985
Liste Sıra No: 357
UNESCO Dünya Miras Listesi’ne Alınma Tarihi: 1985
Liste Sıra No: 357
Yeri: İç Anadolu Bölgesi, Nevşehir - Kayseri
Kategori: Doğal / Kültürel
Kategori: Doğal / Kültürel
Kuzeyde Kızılırmak, doğuda Yeşilhisar, güneyde Hasan ve Melendiz Dağları, batıda Aksaray ve kuzeybatıda Kırşehir ile sınırlanan Kapadokya bölgesi Kalkolitik Dönemden beri devamlı yerleşim alanı olmuştur. Alanın en önemli özelliği, Erciyes Dağı ve Hasan Dağı tüflerinin, rüzgar ve su aşındırması sonucunda oluşan olağanüstü kaya şekilleri ve kışın ılık, yazın serin olan ve bu nedenle her mevsim için uygun iç iklim koşulları taşıyan kayaya oyma mekanlardır.
Göreme, özellikle 7-13. yüzyıllar arasında baskılardan kaçan Hıristiyanların yerleşmesiyle Hıristiyanlığın önemli bir merkezi haline gelmiştir. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan alanlar içinde, Göreme Milli Parkı, Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri, Karain Güvercinlikleri, Karlık Kilisesi, Yeşilöz Theodoro Kilisesi ve Soğanlı Arkeolojik Alanı yer almaktadır.


Nerede Kalırım ?


M.S. 2. yüzyılın sonlarında Kapadokya'da önemli sayıda Hıristiyan toplumu bulunmakta idi. Bu devirde önemli piskoposluk merkezi olarak Malatya ve Kayseri görülmektedir. Bunlardan Kayseri (Ceaserea), asırlar boyunca Hıristiyanların merkezi olarak önemini korumuştur. 4. yüzyılda Kayseri başpiskoposu olan Aziz Büyük Basilius'un Hıristiyanlık doktrininin düzenlenmesi ve yeni bir şekil verilmesinde büyük payı vardır. Nitekim, bu görüşler bugün bile, bir takım Hıristiyan toplumları ve Gregorian kiliseli Aziz Büyük Basilius'un izinden gitmektedirler. Kıtlık zamanında, tek parça ekmeği olan bir Hıristiyana, "o ekmeği ikiye bölüp yarısını karnı aç birisine vermesini ve kendisini Allah'ın himayesine bırakmasını" öğütlemiştir. Büyük Basilius çok kapalı, halktan soyutlanmış şekildeki manastır hayatı yerine halka yakın, halkla iç içe bir hayatı tercih etmiş; bu zihniyet sonucunda ise kardeşi Nyssa'lı Gregorius ile Nazianos'lu Gregorius'un da büyük çabalarıyla Kapadokya'da, yerleşim merkezlerine çok uzak olmayan manastırlar, kilise ve şapeller kurdurmuş; buralarda din adamlarının nezaretinde günlük ibadetlerin yapılmasını sağlamıştır. Kapadokya'daki din adamları, Büyük Basil'in döneminde, Mısır ve Suriye'deki gibi halktan ayrı, imtiyazlı hala sokulmamışlardır. İnzivaya çekilen keşişlerin dışında, diğer din adamları cemaatle ibadeti tercih etmişlerdir. Bu tür bir dini eğitim sistemi Göreme'de başlamış ve Soğanlı, Ihlara, Açıksaray gibi Hıristiyanlık merkezlerinde sürdürülmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder